Geri dönüşüm ve organik atık için yeni tesisler yolda

17.07.2025 - Perşembe 17:20

Eskişehir’de düzenlenen Gıda Güvenliği Paneli’nde konuşan Sağlıklı Kentler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, hem geri dönüşüm hem de organik atıkların tekrar kullanımına yönelik tesisler kuracaklarını açıklayarak “Can çekişen toprağın kurtulması için çözüm, bizim ellerimizde. Depolama alanlarına ya da yakma tesislerine gönderdiğimiz çöplerin içindeki en değerli kısım olan organik atıkları doğru değerlendirerek toprağı da tarımı da kurtarabiliriz” dedi. 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın başkanlığını yürüttüğü Sağlıklı Kentler Birliği, Tepebaşı Belediyesi ortaklığında Eskişehir’de Gıda Güvenliği Paneli gerçekleştirdi. Başkan Tugay’ın katılımıyla düzenlenen panelde iklim krizi, gıda güvenliği, gıdaya erişim, gıda güvencesi konularında önemli bilgiler paylaşıldı. İzmir’de bahçe atıkları dahil evlerden toplanan organik atıkları bir araya getirerek işleyebilecekleri ve sağlıklı bir şekilde toprakla buluşturacakları kompost tesisleri kuracaklarını duyuran Başkan Tugay, beş farklı alanda hem geri dönüşüm için hem de organik atıkların tekrar kullanıma hazırlanması için tesisler açacaklarını ifade etti. Başkan Tugay, İzmir’de başlattıkları çöpleri evde ayrıştırarak toplama projesinin de iki sene içinde kent genelinde zorunlu hale getirileceğini duyurdu. 

“Gıda temini sorunuyla karşı karşıyayız”
Dünyanın gıda temini sorunu ile karşı karşıya olduğunu belirten Başkan Dr. Cemil Tugay,  “Dünyada yaklaşık 8 milyar 250 milyon insan yaşıyor. Dünya Gıda Programı, 74 ülkede 343 milyon kişinin gıda güvensizliği yaşadığını söylüyor. Pek çok yerde gıda enflasyonu var. Aşırı hava olayları da açlık ve gıda güvensizliğini artırmaya devam ediyor. Dünya Gıda Programı raporunda operasyonel desteğe ihtiyacı olan ülkelerin listesinde ne yazık ki Türkiye de var. 2050’de ise dünya nüfusunun 10 milyar civarında olması bekleniyor. Bu kadar insana gıda temini sorunuyla karşı karşıyayız. Bu ihtiyacı karşılamak için önemli bir değişime ihtiyaç var. Ancak daha fazla gıda üreteceğiz diye çevreye zarar vermeme zorunluluğumuz da var. Önemli sorunlardan biri, üretilen ürünün kullanılamadan kaybedilmesi. Bu oran yüzde 40 ama Türkiye’de daha yüksek olduğunu biliyoruz. Yüzde 55’lere varan oranda üretilen gıdayı tüketmeden kaybediyoruz. Kimi zaman üretimden tüketiciye ulaşana kadarki aşamada, kimi zaman ise sofrada israf ediliyor” dedi. 

“Türkiye’nin bekâ sorunlarından biri”
Gıda ve beslenme konusunun iklim krizi ile bağlantılı olduğunu ancak yanlış tarım politikaları ile doğrudan ilişkili olduğunu belirten Başkan Tugay,  günümüzde gıda üretim sistemlerinin, karadaki biyolojik çeşitlilik kaybının yüzde 70’inin sorumlusu olduğunun altını çizdi. Başkan Tugay, “Bu, yanlış tarım tekniklerinden kaynaklanan bir sorun. Çiftçilerin yarısından fazlası, önümüzdeki 10 yıl içinde üretimi azaltacağını ya da üretimden tamamen çekileceğini ifade ediyor. Bu, Türkiye’nin bekâ sorunlarından birisidir. Bu ülkedeki çiftçiler bunu diyorsa çok büyük bir sorunla karşı karşıyayız demektir. Gıda üretim sistemleri ormansızlaşmanın yüzde 80’inden ve sera gazı emisyonlarının da yüzde 30’undan sorumlu. Kuraklık var, anormal sıcaklıklar var, yangınlar var. Bundan dolayı tarım sistemi zarar görüyor; doğru. Ancak şunu unutmamalıyız; atıklarımız ve tarım tekniklerimiz toprağın organik içeriğini azaltan, toprağın verimliliğini düşüren pek çok unsur içeriyor. Toprak plastik başta olmak üzere pek çok farklı kimyasal madde ile yoğun olarak kirleniyor ve toksik kimyasal kirlilik en önemli sorunlarımızdan biri. Bu, atık yönetimi konusunda hepimizin çok daha dikkatli olmasını ve çalışmasını gerektiriyor” ifadelerine yer verdi. 

“Toprağı da tarımı da kurtarabiliriz”
Başkan Tugay, hem toprağın kurtulmasını sağlayacak hem de kentin atık yükünü azaltacak uygulama yönteminden de söz etti. Organik atıkları bir tür kompost haline getirerek toprağa iade etmenin önemini anlatan Tugay, “Bu, kentin atık yükünü azaltacak bir yöntem. İzmir’de çöpleri evde ayrıştırarak toplamaya başladık. Bunu pilot çalışma olarak 13 mahallede yapıyoruz ama iki sene içinde tüm İzmir’de